SORU:Bazı kardeşlerimiz (Allah onları korusun), Kumeyl duasında, Nudbe duasında, Aşure ziyaretinde ve diğer zikir, dua ve ziyaretleri okurlarken, (bu okuyucular) okuduklarının içindeki bazı kelimeleri değiştirirler. Örneğin; aslı tekil olan bir kelime veya ismin yerine çoğul kullanılması, bir duanın başka bir duanın içinde yer alması veya içinde şiir bulunması veya dua ile ziyaret arasında Peygamber'in (saa) Ehl-i Beyt’i için bir musibetin anlatılması gibi. Bunun Şeriata göre hükmü nedir?

CEVAP:Yüce Allah'ın adıyla Duanın şeklinin tekilden çoğula değiştirilmesine gelince; Metinde caiz olmayan bir harekettir. Duayı duyan biri varsa ve duayı okuyarak buna katılıyorsa, okuyanın sakin ve yavaş okuması gerekir ki, dinleyenler de onu takip etsin veya okuyan da onu takip etsin. Kendisi ve başkaları adına dua etmeyi düşünüyorsa, kendisi ve başkaları adına özgünlük olarak kendi başına hareket ediyor demektir. Kişi Metni değiştirmekten kaçınmalıdır. Duanın içinde beladan söz edilmesi veya Peygamber Efendimiz'in (saa) Ehl-i Beyt’inin (as) başına gelen belalardan bir musibetin anlatılmasına ve şiirler eklenmesine gelince; bu aynı, duayı parçalamak anlamına gelir. Duanın sıralanarak birliğinin korunması gerekir. Bunu metin birliğiyle birleştirmek, bir kısmını diğerlerinden uzaklaştırmak duanın birliğini korumaz. Eğer okuyucu kalplerde hassasiyet yaratmak istiyorsa, duaya başlamadan önce musibet şiirini okumalıdır. Allah yol göstericidir.

SORU:Dua sırasında duayı okumak için ellerimizi kaldırmalı mıyız, yoksa namazdan sonra mı ellerimizi kaldırmalıyız? Dua eller kaldırıldığında mı, yoksa okunduğunda mı başlar?

CEVAP:Yüce Allah'ın adıyla… Namaz esnasında yapılan duaya gelince, sadece Kunut duasında ellerin kaldırılması müstehaptır. Namaz dışında, elleri kaldırmadan -ki daha iyidir- veya kaldırarak dua etmek sahihtir. Allah en iyisini bilendir.