SORU:Mübarek Ramazan ayı orucunu kaza etmekle yükümlü olan kimsenin sağlık durumu bu ayı kaza etmeye elverişli değilse, - bu kimsenin bilerek orucunu yediği bilinmesi gerekir - hayatta olduğu halde hayatının başında kaçırdığı oruçlar için onun adına oruç tutması için ecir tutması (birini kiralaması) şer'en caiz midir?

CEVAP:Yüce Allah'ın adıyla…Caiz değildir. Bedeli ne olursa olsun kendisi oruç tutmalıdır. Buna gücü yetmezse yine de oruç tutmakla yükümlüdür. Allah'a salih bir kalple gelen dışında, ne malın ne de evlatların kimseye fayda vermeyeceği o günde hesap sorulmayı ve azabı hak eder. Evet, ölümünden sonra orucun kaza edilmesini tavsiye etmeli ve bunun için para bırakmalıdır. Allah en iyisini bilir.

SORU:Daha önceleri, ya vurdumduymazlığından veya da orucun vacip olduğunu bilmediğinden dolayı oruç tutmayan birinin kaza, kefaret ve fidye ödemesi vacip midir?

CEVAP:Yüce Allah’ın adıyla… Orucun kazası ve kefareti vaciptir. Kazayı yerine getirmeyi geciktirdiğinden dolayı eğer imkânı varsa fidye vermesi de vaciptir. Yüce Allah en iyi bilendir.

SORU:Ölen bir kimsenin boynunda kaza orucu varsa, kaza orucunun fidyesini ödemeyi ertelemiş ve fidyesini ödemeden ölmüşse, bu fidyenin ödenmesi büyük erkek evlada mı aittir yoksa ölen kimseye mi aittir?

CEVAP:Yüce Allah’ın adıyla… Fidye şahsın mirasından ödenmelidir. Ancak; eğer orucun kazası ölen kişinin elinde olmayan bir mazereti veya sebebinden dolayı ödenmemişse bunu büyük erkek evladın yerine getirmesi gerekir. Eğer ölen kişi hiçbir mazereti olmaksızın orucunun kazasını yerine getirmemişse büyük erkek evladın onun orucunun kazasını yerine getirmesi vacip değildir. Ancak; eğer büyük erkek evlat yerine getirirse babasına faydalı olur. Yüce Allah en iyi bilendir.